Dünya çok hızlı. Bu hızı umursamayıp olduğu yerde kalan ve cepleri samimiyet dolu olanlardan ibaretiz. Etrafındakileri sadece bakmayıp görenler için bir yerlerdeyiz.

2013/03/24

Kaptan Mehmet


   
  


Kaptan Mehmet, orta yaşlarda olmasına rağmen mesleğini hem zorluklar yüzünden, hem de tutkusu uğruna bırakan bir mobilyacı. Fakat 'evinizin her şeyi' olan İsviçreli mobilyacı küçük esnafı süpürünce o da denize savruldu. Balıkçılık yapıyor şimdi.

    Genelde Salacak Sahili'nde sandalının yanında oturur ya da "Yadigarım" diye sevdiği sandalının bakımıyla uğraşır. Kimi kimsesi de olmadığı için tesellisini sandalda bulmuş. "Sandal bir kaptanın karısı gibidir, ilgilenmezsen denizin dibini boylar. Sandal bir kaptanın dostu gibidir, içerken bir o seni yalnız bırakmaz" dedi sandalyesinde otururken.
Ben sandalyesini çok sevdim "Konforundan da ödün vermiyorsun abi" dedim.  O da kendisini bende unutulmaz kılan sözünü söyleyip müzedeki yerini aldı: "Oda bizim kıçı kırık saltanatımızın tahtı be ablacım!"


   Fotoğrafını çekmek istediğimde pek suratını asıverdi ama Beşiktaş vapurundan kendisine son kez bakarken yadigarı ve kendisinin fotoğrafını çekebildim.