Dünya çok hızlı. Bu hızı umursamayıp olduğu yerde kalan ve cepleri samimiyet dolu olanlardan ibaretiz. Etrafındakileri sadece bakmayıp görenler için bir yerlerdeyiz.

2013/05/01

Salepçi Dayı




   Serin bir bahar günü İstanbul'un ara sokaklarında dolaşırken  Nuruosmaniye Camisi'nin avlusunda salep satan dayıya gözümüz ilişiyor. Kışın soğuğunda içmek için tercih edilen salebe  havaların ısınmasıyla yavaş yavaş talepte azalır. Ancak ismini öğrenemediğimiz dayı Nisan'ın serin rüzgarlarının insanları üşüttüğü bu son günleri değerlendirmek için kurmuş tezgahını caminin avlusuna.
   Ufacık ekmek teknesini nedendir bilinmez ama poşetlerle süslemiş, bir gelinliği andırıyor değil mi? Salepçi işi biliyor,  arabayı ortaya çekti gelenin geçenin dikkatini çekmeyi başardı. Özellikle turistlerin meraklı bakışları arasında salep satan dayının yanına iki Japon turist geldi ve İngilizce konuşarak bir salep istedi. Salepçinin İngilizce bilmediği o an anlaşıldı. Japon turistler bir tane salep istemişti ama o iki bardağı ağzına kadar doldurup uzattı. Diğer salebin çöpe gideceğini anlayınca da yandaki kıza ikram ediverdi.
   Serin bahar döneminin son günlerini değerlendirerek salep satmaya çalışan bu dayı havaların ısınmasıyla başka bir iş yapacak büyük ihtimalle. Belki ilerde tekrar İstanbul sokaklarında salepçi dayıya başka bir şey satarken rastlayabiliriz.